29 Temmuz 2025
Rıza GÜNDOĞDU
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Akademik Çalışmalar
  • Güncel
  • İçtihatlar
  • Diğerleri
    • Faydalı Linkler
    • Kütüphane
    • İletişim
Rıza GÜNDOĞDU
No Result
View All Result

Sermaye Şirketlerinin ve Kooperatiflerin Ek Tasfiyesiyle İlgili Güncel Kararlar

Ticaret sicilinden re'sen ya da olağan tasfiye prosedürünün tamamlanmasının akabinde talep üzerine terkin edilen ancak, zaruri olarak ek tasfiyesine (ihyasına) karar verilmesi gereken şirketlerle/kooperatiflerle ilgili olarak; daha önce verilmiş (belirli bir işlem veya uyuşmazlıkla sınırlı olsa dahi) bir ek tasfiye (ihya) kararı bulunduğu takdirde, yeni bir ek tasfiye/ihya kararı verilmesine gerek yoktur.

Rıza GÜNDOĞDU Yazar: Rıza GÜNDOĞDU
3 Temmuz 2021
Kategori: Güncel, İçtihatlar
Reading Time:74min read
0
8
PAYLAŞIM
835
OKUNMA
Paylaşın!Paylaşın!Paylaşın!Paylaşın!Paylaşın!Paylaşın!

[Şirketin kaydı iflas nedeniyle kapatılmış olsa dahi ihya kararı verildikten sonra tasfiye memuru atanması gerekir.

Tasfiye memuru atanması – değiştirilmesi, yargısal bir karar olmasının yanı sıra aynı zamanda denetim görevi de içeren bir husustur.]

⇒ “Dava aynı mahkeme tarafından ihyasına (ek tasfiye amacıyla yeniden tesciline) karar verilen dava dışı şirkete, bu işlemleri yürütebilmesinin teminen tasfiye memuru atanmasına ilişkindir.

…

Davacının Ortaköy/Aksaray İş Mahkemesinde açtığı davanın 10/03/2009 olan dava tarihi gözetildiğinde, dava dışı şirket kaydı iflas nedeniyle kapatılmadan önce davacının iş mahkemesinde dava açtığı anlaşılmaktadır. Şirket iş mahkemesindeki davaya ilişkin ihya edildiğine göre (ek tasfiye amacıyla yeniden tesciline) şirkete bir tasfiye memuru atanması zorunludur. Şirketin tasfiyesinin iflas boyutunda iflas idaresince yapılmış olması sonucu değiştirmez. İhya kararı (ek tasfiye amacıyla yeniden tescili) askıda kalmış olup, İDM’nin vermiş olduğu istinafa konu karar, uyuşmazlığı çözmemekte daha da çetrefil hale getirmektedir.

Bu konuda güncel Yargıtay 15. H.D.’nin 07/12/2017 tarih ve 2017/2386 E-2017/4336 K. sayılı kararında, şirket kaydının iflas nedeniyle kapatılmış olsa dahi ihya kararı verildikten sonra tasfiye memuru atanması gerektiği ifade edilmiştir.

TTK’nın 534. maddesinde iflas halinde tasfiyenin iflas idaresi tarafından yapılacağı düzenlenmiştir. Bu madde, şirketin ihya edildikten sonra ek tasfiye (TTK 547) gerektiren ahvalde (ihya) şirkete tasfiye memuru atanamayacağını göstermemektedir. TTK’nın 547/2. maddesine göre mahkeme, ek tasfiyenin gerektiğine kanaat getirmesi halinde ek tasfiye için şirketin yeniden tesciline karar verme kararıyla birlikte son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.

Bu durumda mahkemece (İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi) 30/12/2015 tarih ve 2015/… E-2015/… K sayılı ihya kararında TTK’nın 547/2. maddesine rağmen şirkete tasfiye memuru atanmamıştır. Davacının eksik kalan tasfiye memurunun atanması yönündeki mevcut davası da tasfiyenin iflas idaresince yapıldığı gerekçesiyle reddedilmiş olup böylece ihya kararı da askıda – işlevsiz bir halde kalmıştır. Kararın bu haliyle usul ve yasaya uygun olmadığı kabul edilmek durumundadır. Bu durumda istinafa konu kararın kaldırılması ve TTK’nun 547/2 maddesi uyarınca ihya edilen şirkete tasfiye memuru atanması gerekmektedir. Her ne kadar yeniden toplanacak bir delil olmamakla birlikte; tasfiye memuru atanması – değiştirilmesi hususu yargısal karar olmaktan ziyade denetim görevi de içeren bir karar bulunduğu, karar kaldırılarak dosya İlk Derece Mahkemesine iade edileceğinden tasfiyenin devamı sürecinde davacının daha kolay ulaşabileceği ve daha kolay kontrol işlevini sağlayabilmesi için tasfiye memurunun İlk Derece Mahkemesince atanmasının tarafların hak ve menfaatler dengesine daha uygun[dur].”

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 31.01.2018 tarihli, E. 2017/509 K. 2018/85 sayılı ilâmı (Eklenme Tarihi: 2023-09-22).


[Dava Konusu Şirket Hakkında Önceden Verilmiş İhya Kararı, Belirli Bir Hususa İlişkin ve Onunla Sınırlı İse Davacının Farklı Bir Sebebe Dayalı Olarak İhya (Ek Tasfiye) Talep Etmesinde Hukuki Yararı Mevcuttur.]

⇒ “Dava; ticaret sicilden terkin edilen şirketin TTK’nın 547. maddesi uyarınca yeniden ihyası istemine ilişkindir.

Mahkemece; konusu kalmadığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

İstinaf incelemesi HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.

Somut olayda; dava konusu …nün 2… sicil numarasında kayıtlı … Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi‘nin 30/12/2019 tarihli ve 2019/3330 esas – 2019/1948 karar sayılı ilamı ile Alaşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/… Esas ve 2018/… Esas dosyası ile sınırlı olacak şekilde ihyasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği ve şirketin ticaret sicile tescil edildiği anlaşılmaktadır.

Davacının bu davadaki ihya talebinin dayanağı ise, şirket aleyhine Alaşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açtıkları 2017/… esas sayılı davadaki taraf teşkili içindir.

Hukuki yarar dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen nazara alınması gerekir. Bu durumda, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığının öncelikle tespiti gerekmektedir.

Buna göre; önceki ihya kararı sınırlı ihya kararı olup, davacının bu davada ihya kararı talep etmesinde hukuki yararı bulunmasına rağmen, yazılı olduğu şekilde davanın konusu kalmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Dolayısıyla, mahkemece taraf delilleri toplanarak esasa girilip, hasıl olacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır. (Aynı yönde Yargıtay [11. Hukuk Dairesinin]nin 04/11/2019 tarihli ve 2018/5801 esas – 2019/6748 karar sayılı ilamı).

Kabule göre ise; dava konusu şirketin tasfiyeli olarak terkin edildiği, tasfiye memurunun … olduğu, bu tür davalarda tasfiye memuruna da husumet yöneltilmesi gerektiği, dolayısıyla tasfiye memurunun daha dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması ve sonrasında hüküm tesisi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.”

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 01.06.2023 tarihli, E. 2023/951 K. 2023/920 sayılı ilâmı (Eklenme Tarihi: 2023-09-24).


[Mahkemece Karar Verilmiş Olsa Dahi Dava Tarihinde Ticaret Sicilinde Faal Durumda Bulunan Şirketin Hakkında İhya Davası Açmakta Davacı Yanın Hukuki Yararı Yoktur.]

⇒ “İlk derece mahkemesinin gerekçesinde belirtildiği üzere, ihyası istenen şirketin dava tarihinde ve halen faal olduğu, TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca 23/10/2014 tarihinde ticaret sicilinden re’sen terkin edilmiş ise de dava tarihinden önce Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/06/2021 tarih ve 2021/… Esas 2021/… Karar sayılı kararıyla ihyasına karar verilmiş, anılan kararın kesinleşmesi üzerine de şirket ticaret siciline dava tarihinden önce tescil ve ilan edilmiştir.

Hal böyle olunca mahkemece davacının ihya davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı, hukuki yararın dava şartı olduğu ve dava şartlarının yargılamanın her safhasında kendiliğinden inceleneceği gözetilerek hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur (Yargıtay [11. Hukuk Dairesi]‘nin 08/04/2019 tarih ve 2019/925 esas 2019/2734 karar sayılı emsal içtihatı).

Davaya dayanak yapılan Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/… Esas ve 2020/… Esas sayılı dosyalarında davacı vekiline …. Şti.’nin ihyası davası açmak üzere kesin süre verilmiş olması, dava tarihinde ticaret sicilinde faal durumda bulunan şirketin ihyası davası açmakta davacı yanın hukuki yararı bulunduğu sonucunu doğurmayacaktır.”

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 12.04.2023 tarihli, E. 2023/107 K. 2023/553 sayılı ilâmı (Eklenme Tarihi: 2023-09-30).


⇒ “İhya davasında davacının asıl davasına ilişkin delil sunması gerekmediği gibi bu konuda delil değerlendirilmesi de yapılamaz. Bu hususların davacının açtığı tazminat davasında değerlendirilmesi gerekmektedir. TTK’nın 547. [maddesine] göre açılan ihya davalarında süre de söz konusu değildir. İhya kararı verilebilmesi için tasfiye memurlarının tasfiye işlemlerinde kusurlarının bulunması ve rücu davasının tasfiye işlemleri tamamlanmadan önce açılması da gerekmez.”

Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 24.10.2023 tarihli, E. 2023/793 K. 2023/861 sayılı ilâmı (Eklenme Tarihi: 2023-11-28).


⇒ “Somut olayda, davacı vekili, tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilen şirket aleyhine açılan hizmet tespiti istemli İzmir 14. İş Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı davasında taraf teşkilinin sağlanması amacıyla bu davayla sınırlı olarak ihya kararı verilmesini istemiştir. Davacı, açılan davayla sınırlı olmak üzere şirketin ihyasını isteme hakkına haiz olup tasfiye nedeni ile sicilden terkin edilen şirket aleyhine açılan derdest davada taraf teşkilinin sağlanması için şirketin ihyasını istemekte davacının hukuki yararı da mevcuttur. TTK 547. maddeye göre açılan ihya davalarında süre söz konusu değildir. Davacının açtığı hizmet tespiti davasının süresinde açılıp açılmadığı da ihya davasında değerlendirilecek bir husus değildir. İhya kararı verilebilmesi için tasfiye memurlarının tasfiye işlemlerinde kusurlarının bulunması ve hizmet tespiti davasının tasfiye işlemleri tamamlanmadan önce açılması gerekmez. TTK’nın 547/2. maddesinde “Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmüne yer verilmiş olup, ek tasfiyeye ilişkin prosedür emredici ve kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece şirket hakkındaki derdest dava ile sınırlı olarak ihya ve ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tasfiye memuru atanmasına dair verilen karar yerindedir.”

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 19.09.2023 tarihli, E. 2023/1369 K. 2023/1214 sayılı ilâmı (Eklenme Tarihi: 2023-11-28).


Görüş Değişikliği (Bölge Adliye Mahkemesi)

“Geçici 7.maddesi kapsamında ihyasına karar verilen şirkete ek tasfiye kapsamında işlemlerin yerine getirilmesi için bir tasfiye memuru atanması gerekirken mahkemece tasfiye memuru atanmaması da doğru olmamıştır. Dairemizin önceki uygulamalarında tasfiye memuru atanmaması gerektiği belirtilmiş ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28.09.2021 tarihli ve 2017/11-3184 Esas, 2021/1107 Karar sayılı kararı ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin bu yöndeki kararları sonrasında Dairemizce de görüş değiştirilmiş ve TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında ihyasına karar verilen şirketlere de tasfiye memuru atanması gerektiğine karar verilmiştir. Bu nedenle somut olayda, davalı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, ihyasına karar verilen dava dışı şirkete tasfiye memuru atanması yönünde Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.”

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 20.12.2023 tarihli, E. 2023/1883 K. 2023/2079 sayılı ilâmı (Eklenme Tarihi: 2024-01-21).

“Uyuşmazlık, iş mahkemesi dosyası ile sınırlı olarak ihya kararı verilen şirkete tasfiye memurunun atanmamış olmasının usul ve yasaya uygun olup olmadığına ilişkindir. TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrası “…Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak … şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilmiş olan bir şirketin, terkinin usulsüz olduğu gerekçesiyle kalıcı olarak ihyasına karar verildiğinde, ayrıca tasfiye memuru atanmamalıdır. Çünkü şirket, tasfiyesiz olarak sicilden terkin edilmiştir. İş bu kararla şirket varsa terkin öncesi organlarıyla temsil edilecektir. Yöneticilerin süresi dolmuşsa, şirket kendi organlarını seçebileceği gibi, bunun gerçekleşmemesi halinde, şirket aleyhine açılan dava içinde, esas davayı gören mahkemece bir temsil kayyımı atanması suretiyle yargılamaya devam edilebilecektir. Şirketin veya bir mal varlığının tasfiyesi söz konusu olmadığından, tasfiye memuru atanması da söz konusu değildir. Dairemizin önceki kararlarında, TTK’nın Geçici 7.maddesine dayılı geçici ihya kararlarında da tasfiye memuru atanmasına gerek olmadığına karar verilmekteydi. Ne var ki emsal Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/11-3184 E- 2021/1107 K sayılı ve 28.09.2021 tarihli ilamı; emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2023/4049 E- 2023/568 K sayılı, 18.09.2023 tarihli ilamı; aynı Dairenin 2023/4718 E- 2023/5260 K sayılı, 25.09.2023 tarihli ilamı; aynı Dairenin 2022/1340 E- 2023/5265 K sayılı, 25.09.2023 tarihli ilamında belirtilen gerekçelerle, Dairemizin eski uygulamasından dönülmesi gerekmiştir. Anılan Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere; ihya kararının bir davanın görülmesi, mal varlığının tasfiyesi gibi geçici amaçla TTK’nın Geçici 7. maddesine dayalı ihya kararının verildiği durumlarda ihya kararına konu işlemlerin yapılması bakımından tasfiye memurunun atanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Zira kanun koyucu 6102 sayılı kanunun geçici 7. maddesinin 15. fıkrasında “ihya” terimini kullanmakla birlikte ayrıntılı düzenlemeye yer vermemiş olup ihya konusunda düzenleme, aynı Kanun’un 547. maddesinde yapılmıştır. Bu genel düzenlemenin TTK’nın Geçici 7. maddesi uyarınca geçici ihya kararı verildiği durumlar da kıyasen uygulanması gerekir. Yani TTK’nın Geçici 7. maddesi ihyaya (ek tasfiyeye) karar verilmesi durumunda tasfiye memuru atanması yönünden bir hüküm içermemekle birlikte aynı Kanun’un 547. maddesinde olduğu gibi, mahkemece sınırlı olarak ihyaya karar verildiği durumlarda aynı zamanda tasfiye memuru da atanmalıdır. Zira geçici 7. maddenin amacı, kapsamına giren ortaklıkların bir an önce ticaret sicilinden silinmesi ve ihtilafların azaltılmasına yöneliktir. Bu açıklamalar ışığında, ilk derece mahkemesince sınırlı ihya kararı verildiği hâlde tasfiye memuru atanmasına da karar verilmesi gerekirken, bu konuda bir karar verilmemiş olması, usul ve yasaya uygun görülmemiştir.”

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 14.12.2023 tarihli, E. 2023/2086 K. 2023/2042 sayılı ilâmı (Eklenme Tarihi: 2024-01-21).

“TTK’nın geçici 7. madde kapsamında terkin edilen münfesih halde olmayan şirketler bakımından ihya kararı ile birlikte tasfiye memuru atanmasına gerek olmadığı yolunda bir yargı uygulaması var iken; Yargıtay HGK ve 11. HD‘nin bu konuya ilişkin olarak davaların sonuçlandırılabilmesi için sınırlı olarak ihyasına karar verilen şirketlere tasfiye memuru atanmasının kanunun amacına uygun olacağı yönünde bozma kararları verilmiştir. “Davacı, taraf teşkili ve alacağının tahsili amacına 6102 sayılı Kanun’un 547. maddesi gereğince ek tasfiye kararı ile de ulaşabileceği, o hâlde bölge adliye mahkemesince dava konusu şirketin 6102 sayılı Kanun’un 547. maddesi gereğince dosya kapsamı ile sınırlı olmak üzere ek tasfiyesine karar verilmesi ve tasfiye işlemlerinin yapılması için bir tasfiye memuru atanması gerekirken ihyası istenen şirketin 6102 sayılı Kanun’un Geçici 7. maddesi gereğince terkin işleminin hukuka uygun olup olmadığı araştırılarak terkin işleminin hukuka uygun olmadığından bahisle terkin işleminin iptali niteliğindeki şirketin ihyasına karar verilmesi doğru olmamıştır. (Yargıtay HGK’nın 2023/11-338 esas, 2024/3 karar sayılı 24.01.2024 tarihli ilamı, Yargıtay 11. HD’nin 22.03.2022 tarihli, 2020/8099 esas, 2022/2190 karar sayılı ilamı) Anılan kararlar nedeniyle Dairemizce de münfesih olmasa da sınırlı olarak ihya kararı verilen şirketlere tasfiye memuru atanması kanunun amacına uygun olacağından TTK’nın 547. maddesi uyarınca tasfiye memuru atanması gerekmediği yolundaki mevcut uygulamadan dönülmüştür. Açıklanan nedenlerle:Açılan davanın sonlandırılabilmesi için şirketin ihyasının sınırlı olarak yapıldığı anlaşılmakla ihyasına karar verilen şirkete TTK’nın 547. maddesi uyarınca ek tasfiye için tasfiye memuru atanması gerekmektedir.”

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 13.06.2024 tarihli, E. 2024/13 K. 2024/952 sayılı ilâmı (Eklenme Tarihi: 2024-08-10).


⇒ “Dava, 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi kapsamında ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ek tasfiyesi (ihya) istemine ilişkindir.

Dairemizin yerleşik uygulaması gereğince, terkin edilen şirketin ortakları veya yetkilisi dışında üçüncü kişiler tarafından 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi onbeşinci fıkrasına istinaden açılan ihya davaları, 6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesinde düzenlenen ek tasfiye niteliğinde olup, Mahkemece davanın kabulü ile şirketin ihyasına (ek tasfiye) karar verilmesi durumunda 6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesinin 2 nci fıkrası gereğince dava dilekçesinde belirtilen Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2011/… E. (2021/… Yeni Esas) sayılı dosyasıyla ve yeni açılacak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip dosyasıyla sınırlı olmak üzere ihyasına (ek tasfiyesine), tasfiye memuru atanmasına, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde Bölge Adliye Mahkemesince şirketin tümden ihyasına karar verilmesi ve tasfiye memuru atanmaması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.“

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, E. 2023/3924 K. 2023/5067 T. 18.09.2023 (Eklenme Tarihi: 2024-02-03).


⇒ “İhya davaları, tasfiye memurlarının veya ticaret sicili memurlarının kabulüne bağlı olmayıp, ihya koşullarının bulunup bulunmadığının mahkemece re’sen gözetilmeleri, şayet ihya koşulları oluşmamışsa veya hukuki yarar gibi dava şartlarının bulunmadığı anlaşılırsa mahkemenin davayı reddetmesi gerekir. Söz gelimi, tasfiyesi eksi bakiye ile kapatılan bir şirketin, aktifinin varlığı iddia edilmeksizin ihyasının istenilmesi hukuki yarardan yoksun sayılmalıdır.”

Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 20.11.2023 tarihli, E. 2023/834 K. 2023/1064 sayılı ilâmı (Eklenme Tarihi: 2024-02-03).


“…6102 sayılı Kanun’un Geçici 7 nci maddesi kapsamında ticaret sicil müdürlüğünce resen terkin edilen bir şirketin aynı maddenin onbeşinci fıkrası kapsamında ihyasına yönelik olarak açılan davada, öncelikle menfaatler dengesi gözetilerek davacının amacına 6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesi kapsamında ek tasfiye ile ulaşabileceği tespit edilirse 6102 sayılı Kanun’un Geçici 7 nci maddesi kapsamında yapılan terkin işleminin hukuka uygun olup olmadığı araştırılmadan şartları varsa dosya kapsamıyla sınırlı olarak şirketin ek tasfiyesine karar verilecek ve ek tasfiye işlemlerini yürütmesi için tasfiye memuru atanacaktır.

Yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı vekili …Bilgi ve İletişim Teknolojileri Ltd. Şti.den olan alacağın tahsili için Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas sayılı takip dosyası ile ilamlı takip yapıldığını, ancak anılan şirketin takip tarihinden önce 6102 sayılı Kanun’un Geçici 7 nci maddesi kapsamında resen sicilden terkin edildiğinin anlaşıldığını ileri sürerek anılan şirketin taraf teşkili ve alacağının tahsili amacıyla ihyasını talep etmiştir. Dosya kapsamından ihyası istenen şirketin 23.10.2014 tarihinde 6102 sayılı Kanun’un Geçici 7 nci maddesi gereğince resen ticaret sicil kaydının silindiği, silinme nedeni olarak ihyası istenen şirketin oda kaydından resen terkin edilmesinin gösterildiği anlaşılmaktadır.

Her ne kadar direnme kararında tasfiye işlemlerinin kamu düzeniyle ilgili olduğu belirtilmiş ise de 6102 sayılı Kanun’un Geçici 7 nci maddesi gereğince yapılan işlemlerin kamu düzeniyle bir ilgisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla ihyası istenen şirket 6102 sayılı Kanun’un Geçici 7 nci maddesi gereğince resen terkin edilmiş ve davacı tarafından anılan geçici madde kapsamında şirketin ihyası talep edilmiş ise de yukarıda da bahsedildiği üzere menfaatler dengesi bakımından davacı, taraf teşkili ve alacağının tahsili amacına 6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesi gereğince ek tasfiye kararı ile de ulaşabilecektir.

O hâlde bölge adliye mahkemesince dava konusu şirketin 6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesi gereğince dosya kapsamı ile sınırlı olmak üzere ek tasfiyesine karar verilmesi ve tasfiye işlemlerinin yapılması için bir tasfiye memuru atanması gerekirken ihyası istenen şirketin 6102 sayılı Kanun’un Geçici 7 nci maddesi gereğince terkin işleminin hukuka uygun olup olmadığı araştırılarak terkin işleminin hukuka uygun olmadığından bahisle terkin işleminin iptali niteliğindeki şirketin ihyasına karar verilmesi doğru olmamıştır.”

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.12.2023 tarihli, E. 2023/340 K. 2023/1236 sayılı ilâmı (Eklenme Tarihi: 2024-02-14). Aynı yönde bkz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.01.2024 tarihli, E. 2023/338 K. 2024/3 sayılı ilâmı.


Page 3 of 5
Prev12345Next
Etiketler: ek tasfiyehukuki yarariflasiflas tasfiyesiihyaihya davasıihya kararıkooperatifmünfesih şirketşirketşirket malvarlığısınırlı ihyatasfiyetasfiye masraflarıtasfiye memurutasfiye memurunun ücretiterkintescilticaret kanunuticaret siciliTTK 547TTK Geçici 7. maddetürk ticaret kanunuusul ekonomisiyargıtayyargıtay kararı

Son Yazılar

Güncel

İstanbul, İstanbul, İstanbul

6 Nisan 2025
Kripto Varlıklara İlişkin İkincil Düzenlemeler Resmî Gazetede Yayımlandı
Mevzuat

Kripto Varlıklara İlişkin İkincil Düzenlemeler Resmî Gazetede Yayımlandı

13 Mart 2025
İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ
Güncel

İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ

14 Şubat 2025
KURULUŞ VE ESAS SÖZLEŞME DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIK İZNİNE TABİ ŞİRKETLER
Güncel

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununa Göre 2025 Yılında Uygulanacak Olan İdari Para Cezalarına İlişkin Tebliğ

28 Aralık 2024
Genel Kurul Kararının İptalinin Talep Edilebilmesi İçin Kararın Tescil ve İlan Edilmesinin Gerekmediği Hakkında Kararlar
İçtihatlar

Somut Olayı Aşan Kararlar

7 Eylül 2024
TÜRK TİCARET KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
Güncel

TÜRK TİCARET KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ

12 Mayıs 2024
Next Post
Davanın Açılmamış Sayılması Hâlinde TBK m. 158’den Yararlanılabilir Mi?

Ecrimisil Bedelinin Belirlenmesinde Önemli İçtihatlar

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Abonelik Formu!

Asla spam gönderilmez.

Kategoriler

  • Akademik Çalışmalar (2)
  • Faydalı Linkler (4)
  • Güncel (50)
  • İçtihatlar (31)
  • Kütüphane (18)
    • Genel (6)
    • Mevzuat (6)
    • Özel Hukuk (3)

En Yeni Yazılar

Güncel

İstanbul, İstanbul, İstanbul

Yazar: Rıza GÜNDOĞDU
6 Nisan 2025
0

2016 yılında yazdığım "İstanbul, İstanbul, İstanbul" isimli şiirim.

Read more
Kripto Varlıklara İlişkin İkincil Düzenlemeler Resmî Gazetede Yayımlandı
Mevzuat

Kripto Varlıklara İlişkin İkincil Düzenlemeler Resmî Gazetede Yayımlandı

Yazar: Rıza GÜNDOĞDU
13 Mart 2025
0

Sermaye Piyasası Kurulunun, Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılarının Kuruluş, Çalışma Esasları ve Sermaye Yeterliliklerine İlişkin İkincil Düzenlemeleri İçeren Tebliğler 13/03/2025 tarihli...

Read more
İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ
Güncel

İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ

Yazar: Rıza GÜNDOĞDU
14 Şubat 2025
0

2025 yılı hedefleri içerisinde yer alan Muhasebe İle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ 14/02/2025 tarihli Resmî...

Read more
KURULUŞ VE ESAS SÖZLEŞME DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIK İZNİNE TABİ ŞİRKETLER
Güncel

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununa Göre 2025 Yılında Uygulanacak Olan İdari Para Cezalarına İlişkin Tebliğ

Yazar: Rıza GÜNDOĞDU
28 Aralık 2024
0

24/12/2024 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Tebliğ ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca uygulanacak idari para cezası miktarları yeniden belirlendi....

Read more

Hakkımda

Bu site vasıtasıyla; sosyal ve mesleki olarak yararlandığım bilgileri sistemli ve paylaşılabilir olarak arşivlemek; yargı kararları, bilimsel çalışmalar/etkinlikler ve güncel hukuki haberler/gelişmeler paylaşmayı amaçlamaktayım.

Kategoriler

  • Akademik Çalışmalar
  • Faydalı Linkler
  • Genel
  • Güncel
  • İçtihatlar
  • Kütüphane
  • Mevzuat
  • Özel Hukuk

Son Yazılar

  • İstanbul, İstanbul, İstanbul
  • Kripto Varlıklara İlişkin İkincil Düzenlemeler Resmî Gazetede Yayımlandı
  • İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ
  • Hakkımda
  • Yasal Uyarı & Bilgilendirme
  • İletişim

© 2021 www.rizagundogdu.com.tr - Tüm Hakları Saklıdır.

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Akademik Çalışmalar
  • Güncel
  • İçtihatlar
  • Diğerleri
    • Faydalı Linkler
    • Kütüphane
    • İletişim

© 2021 www.rizagundogdu.com.tr - Tüm Hakları Saklıdır.

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms bellow to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In