ÖZET:
Dairemizin yerleşik kararlarına göre, genel kurulun toplanması için çağrı yapan kişi ya da kurulun toplantıya çağrı yapmaya yetkili olmaması halinde yapılan çağrı yok hükmünde olup, bu çağrı üzerine toplanan genel kurulda alınan kararlar da yok hükmündedir (2015/15527 E. 2017/2736 K.; 2015/3475 E. 2015/10856 K.; 2005/14116 E. 2007/5618 K.).
İşbu davada asli müdahil olarak yer alan şirket ortağı …, şirketin yetkili müdürünün mevcut olması nedeniyle dava açmadan önce 08.12.2005 tarihinde müdüre ihtarname göndererek “şirketin olağanüstü toplantıya çağrılmasını sağlamanız, toplantıya çağırmadığınız takdirde TTK’nın 538. maddesi gereği mahkemeden şirkete kayyım atanması ve şirketin olağanüstü toplantıya çağrılması için talepte bulunacağını” bildirmiş ve makul sürede müdür tarafından çağrı yapılmadığı gibi isteme olumlu cevap da verilmediği için … mahkemeye müracaat etmiştir. Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce 2006/… esas sayılı dosya ile görülen davada verilen kararda TTK’nın 412. maddesine vurgu yapılmış ise de, çağrı yapmaya davacı yetkilendirilmediği gibi kayyım da atanmamıştır. Mahkemece yetki verilmemesine rağmen … genel kurulu toplantıya çağırmış ve sadece kendisinin katılımıyla toplantı yaparak mevcut müdürü azletiği gibi kendisini de müdür seçmiştir. Ancak, şirket ortağı … çağrı konusunda yetkilendirilmediğinden, yok hükmündeki çağrıya dayanılarak yapılan toplantıda alınan kararlar da yok hükmünde olacağından davanın kabulü gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2020/1052 K. 2022/763 T. 01.02.2022
“Dairemizin yerleşik kararlarına göre, genel kurulun toplanması için çağrı yapan kişi ya da kurulun toplantıya çağrı yapmaya yetkili olmaması halinde yapılan çağrı yok hükmünde olup, bu çağrı üzerine toplanan genel kurulda alınan kararlar da yok hükmündedir (2015/15527 E. 2017/2736 K.; 2015/3475 E. 2015/10856 K.; 2005/14116 E. 2007/5618 K.).
Somut olayda, davalı, 3 ortaklı bir limited şirket olup, 6102 sayılı TTK’nın 617/3. maddesi gereğince toplantıya çağrı usulü hakkında anonim şirkete ilişkin hükümler kıyas yoluyla limited şirketlere de uygulanır. Aynı Kanun’un 410/2. maddesine göre, yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. TTK’nın 412. maddesinin uygulamasında ise, şirkette yönetim kurulu mevcut olup pay sahiplerinin çağrı istemi reddedildiği veya isteme olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, mahkeme genel kurulun toplantıya çağrılmasına karar verebilir, ancak, çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar.
İşbu davada asli müdahil olarak yer alan şirket ortağı …, şirketin yetkili müdürünün mevcut olması nedeniyle dava açmadan önce 08.12.2005 tarihinde müdüre ihtarname göndererek “şirketin olağanüstü toplantıya çağrılmasını sağlamanız, toplantıya çağırmadığınız takdirde TTK’ nın 538. maddesi gereği mahkemeden şirkete kayyım atanması ve şirketin olağanüstü toplantıya çağrılması için talepte bulunacağını” bildirmiş ve makul sürede müdür tarafından çağrı yapılmadığı gibi isteme olumlu cevap da verilmediği için … mahkemeye müracaat etmiştir. Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce 2006/… esas sayılı dosya ile görülen davada verilen kararda TTK’nın 412. maddesine vurgu yapılmış ise de, çağrı yapmaya davacı yetkilendirilmediği gibi kayyım da atanmamıştır. Mahkemece yetki verilmemesine rağmen … genel kurulu toplantıya çağırmış ve sadece kendisinin katılımıyla toplantı yaparak mevcut müdürü azletiği gibi kendisini de müdür seçmiştir. Ancak, şirket ortağı … çağrı konusunda yetkilendirilmediğinden, yok hükmündeki çağrıya dayanılarak yapılan toplantıda alınan kararlar da yok hükmünde olacağından davanın kabulü gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.”
Ayrıca bkz. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin,
⇒ 24.04.2017 tarihli, E. 2015/14750 K. 2017/2344 sayılı ilâmı
⇒ 08.11.2018 tarihli, E. 2016/13709 K. 2018/6884 sayılı ilâmı
⇒ 15.06.2015 tarihli, E. 2015/3013 K. 2015/82595 sayılı ilamı ve
⇒ 17.11.2015 tarihli, E. 2014/14476 K. 2015/1212 sayılı ilâmı.
”Somut olayda davalı şirketin dava konusu genel kurulu toplantıya çağıran yönetim kurulu üyeleri …, … ve … 31/10/2014 tarihli olağanüstü genel kurul kararıyla yönetici seçilmişlerdir. Bu olağanüstü genel kurul toplantısının geçersiz yönetim kurulu kararına istinaden yapıldığı, genel kurulda alınan kararların da bu sebeple geçersiz olduğu, dolayısıyla anılan kişilerin yönetim kurulu üyesi sıfatını kazanmadıkları kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit hale gelmiştir. Şu halde eldeki davaya konu 30/09/2015 tarihli olağan genel kurul toplantı çağrısının çağrı yapmaya yetkili yönetim kurulu tarafından yapıldığından bahsedilemeyeceğinden, bu toplantı da alınan kararlar da yok hükmündedir. Çağrı usulsüzlüğü, çağrı yapmaya yetkili kişilerin, TTK’nun 411, 413 ve 414 maddesindeki usullere riayet etmemeleri halinde değerlendirilebileceğinden, somut olayda usulsüz çağrıdan bahsetmek de mümkün değildir. İzah edilen sebeplerle mahkemenin kabül ve gerekçesi isabetli olup, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebepleri de yerinde bulunmamıştır.”
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 26.01.2023 tarihli, E. 2022/1557 K. 2023/80 sayılı ilâmı.