2. “Asıl dava elatmanın önlenmesi, taşınmazın tahliyesi ve ecrimi[si]l, birleştirilen dava ipotek şerhinin ve intifa hakkının terkini istemine ilişkindir.
…
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır.
Yukarıda açıklandığı üzere, davacı- davalı … davalı- davacı … ve davalı … Tacir olup tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olan bu dava 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesi hükmünce nisbi ticari dava olup Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması gerekirken çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.”
Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 29.11.2016 tarihli, E. 2016/5904 K. 2016/9858 sayılı ilâmı.
3. “Dava, elatmanın önlenmesi, kal’ ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Sulh Hukuk Mahkemesince, “Davanın kira sözleşmesinden kaynaklanmayıp fuzuli işgal iddiasından kaynaklanmakta olduğu, bu nedenle uyuşmazlığın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2. maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesince, “Davacı ve davalının ticari şirket olduğu, 6102 sayılı TTK’nın 3 ve 4. maddeleri gereğince tarafların ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının görüleceği mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğu” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, “Uyuşmazlığın taşınmaz hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, kal’ ve ecrimisil istemine ilişkin olduğu ve ticari dava niteliği olmadığı” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1-a maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
Somut olayda dava, mülkiyeti Hazineye, irtifak hakkı ise Türkiye … işletmeleri A.Ş.’ye ait olan çekişmeli taşınmazın 30 yıllığına davacı şirkete kiralandığı ancak bir kısmının davalı şirket tarafından işgal edildiği iddiasıyla açılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık her ne kadar taşınmaz hukukundan doğmuş olsa da tarafların ticari şirket olduğu ve uyuşmazlığın ticari işletmelerine ilişkin bulunduğu anlaşıldığına göre, ihtilafın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 3 ve 4. maddelerine göre asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.”
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10.12.2015 tarihli, E. 2015/5894 K. 2015/12450 sayılı ilâmı.
4. “Dava, haksız fiil nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesince, uyuşmazlığın mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin olduğu, HMK’nın 2. maddesi gereği asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
İstanbul 21. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesini ilgilendirdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesinde ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlemesi getirilmiştir.
Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen ve bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı firmanın yaptığı kazı çalışması nedeniyle kendisine ait araziye zarar verdiğini belirterek, davalının müdahelesinin men’i ile meydana gelen zararın tazminini talep etmiştir. Davacı ve davalı tacir olup; uyuşmazlık, her iki tarafın da ticari faaliyetinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda, tacirler arasındaki haksız fiilden kaynaklanan uyuşmazlığın İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.”
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04.04.2016 tarihli, E. 2016/1444 K. 2016/3893 sayılı ilâmı.
5. “Dava, haksız işgal nedeniyle ecrimisil istemine ilişkindir.
…Asliye Hukuk Mahkemesince, 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesi gereğince dava olunan şeyin değeri ve tutarı dikkate alınmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli mahkeme aksine hüküm bulunmadıkça asliye ticaret mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
… Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise davacının davalının Ankara Gölbaşı T… köyü … ada … parseldeki taşınmazın boş olarak teslimi (elatmanın önlenmesi) ve ecrimisil talebine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın yasal dayanağının Medeni Kanunun 683-vd maddelerinde düzenlenen elatmanın önlenmesi ve elatmadan kaynaklı ecrimisil talebine ilişkin olduğu TTK’nın 4/2. maddesi “a-f” bentlerindeki hususlara ilişkin olmadığı, davalının tacir olmadığı, dava konusunun ticari işletmeye ilişkin olmayıp ticari dava olarak nitelenemeyeceği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
…
…taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, müvekkili banka tarafından…. Noterliğinin 21/01/2015 tarih ve 02054 yevmiye nolu ihtarnamenin keşide edildiğini, tarafların arasında yapılmış herhangi bir sözleşme bulunmadığından taşınmazı müvekkili bankaya boş olarak teslim etme yükümlülüğü bulunduğunu, taşınmazın müvekkili bankaya teslim edilmediğini davalının fuzuli şagil durumunda bulunduğunu, davalının olağan kullanım dışındaki zararları gidermek ve taşınmaza ilişkin bulunan elektrik, su v.s tüm giderlerini ödemek sureti ile taşınmazı boş olarak teslim etme durumda olduğunu davalının mülkiyeti müvekkili bankada bulunan taşınmazı teslim etmediğini bildirerek Ankara ili, Gölbaşı ilçesi, T… imar köyü … ada … parselde kayıtlı taşınmazın boş olarak müvekkili bankaya teslimine, söz konusu taşınmazın davalının zilyetliğinde kaldığı 13/08/2013 tarihinden 21/01/2005 tarihine kadar 34.500,00.-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte taşınmazın kullanım bedeli olarak davalıdan tahsiline, 21/01/2015 ihtarname tarihinden taşınmazın boş olarak müvekkili bankaya teslim edileceği tarihe kadar geçecek sürede aylık 2.000,00.-TL ecrimisilin davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmakla uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.”
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 22.01.2018 tarihli, E. 2018/25 K. 2018/380 sayılı ilâmı.
6. “…davalının arsalara vaki müdahalesinin men’ine, davacıya ait binaların davalı tarafından yıkılması, şerhin terkin edilmemesi ve sair nedenlerden doğan zararının tespiti için şimdilik ….000.000,00.-TL’nin davalıdan tazminine, telafisi imkansız zararların doğmasının önlenmesi için taşınmazlara vaki müdahalenin meni ile tapu kaydındaki şerhin terkini konusunda ihtiyati tedbir verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamından; kesin yetki durumu bulunmadığından ve taraflar yetki itirazı ileri sürmediğinden, davanın ilk açıldığı … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili hale gelmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı … 6. Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp çözümlenmesi gerekmektedir.”
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21.01.2019 tarihli, E. 2018/6101 K. 2019/320 sayılı ilâmı.
7. “Dava, elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Büyükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesince, “… her iki tarafında tacir olduğu, uyuşmazlığın ticari işletmelerinden kaynaklandığı, bu sebeple ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiği …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesince, “… davanın haksız fiilden kaynaklı tazminat davası olduğu, gayrimenkulün aynını ilgilendirmesi nedeniyle genel hükümler çerçevesinde incelenmesinin gerektiği, 6100 Sayılı HMK.nın 2 maddesine göre Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanına girdiği …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Somut olayda davacı vekili, müvekkili şirketin mütehatliğini yaptığı ve bizihati kiralamasını gerçekleştirdiği, İstanbul İli … ilçesi … Mah … ada … parsel üzerinde bulunan B… Tapu Müdürlüğüne kayıtlı, … Alışveriş Merkezi’nde yer alan 87 iş yerinden biri olan 1M01 sayılı 229 metre karelik bağımsız bölümün davalı şirkete 22.06.2009 tarihinde kiralandığını, davalı şirkete kiralanan yer dışında taşınmazın önündeki 3 metrelik ve toplam 52 metre kare alana davalı şirketin masa, sandalye ve bazı eşyalar koymak suretiyle işgal ettiğini, bu sebeple ortaya çıkacak ve hakları saklı kalmak kaydı ve şartıyla davalı şirketin iyiniyetli olmayan zilyet olarak müvekkil şirkete ait taşınmazı haksız bir şekilde kullandığı için dava tarihinden geriye dönük 5 yılı kapsar şekilde hesaplanacak ecrimisil tazminatının fazlaya ilişkin talep ve ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL sinin tahsili ile mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1-a maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasındaki uyuşmazlık her ne kadar taşınmaz hukukundan doğmuş olsa da tarafların ticari şirket olduğu ve uyuşmazlığın ticari işletmelerine ilişkin bulunduğu anlaşıldığına göre, ihtilafın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 3 ve 4. maddelerine göre asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.”
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 26.04.2021 tarihli, E. 2020/1763 K. 2021/676 sayılı ilâmı.
8. “Dava, taraflar arasındaki işletme hakkı devri sözleşmesine konu davacıya ait ve davalının zilyetliğindeki tesislerin davalı tarafından süresinde davacıya teslim edilmemesi sebebiyle ortaya çıkan davacı zararının ve haksız kullanımdan kaynaklı ecrimisil alacağının tahsili talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, uyuşmazlığın kira ilişkisi kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararın verilmiş, bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
…
Somut olayda, her iki tarafın tacir olduğu, davadaki talebin kira ilişkisinden kaynaklandığının söylenemeyeceği, bu nedenle asliye ticaret mahkemesinin görev alanında kaldığı kanaatine varılmıştır. Bu hukuki tespitlere göre, davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğundan, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararı hukuka aykırı bulunmuştur. Bu nedenlerle, istinaf başvurusu haklı bulunduğundan; ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.3 maddesi uyarınca kaldırılarak, dava dosyasının görevsizlik kararı veren İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.”
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 26.12.2019 tarihli, E. 2019/1640 K. 2019/1693 sayılı ilâmı.