23 Nisan 2025
Rıza GÜNDOĞDU
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Akademik Çalışmalar
  • Güncel
  • İçtihatlar
  • Diğerleri
    • Faydalı Linkler
    • Kütüphane
    • İletişim
Rıza GÜNDOĞDU
No Result
View All Result

Örnek Tahliye Taahhütnamesi ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Rıza GÜNDOĞDU Yazar: Rıza GÜNDOĞDU
21 Şubat 2021
Kategori: Güncel, İçtihatlar
Reading Time:50min read
0
3
PAYLAŞIM
299
OKUNMA
Paylaşın!Paylaşın!Paylaşın!Paylaşın!Paylaşın!Paylaşın!
Tahliye Taahhütnamesi İle İlgili İçtihatlar

⇒ “İlk derece mahkemesince; davalının tahliye taahhütnamesi ile dava konusu taşınmazı 02/08/2019 tarihinde tahliye etmeyi taahhüt ettiği ancak süresinde kiralanan taşınmazı tahliye etmediği gerekçesiyle davalının dava konusu taşınmazdan tahliyesine karar verilmiş, davalı vekili tarafından karar istinaf edilmiştir.

Taraflar arasında 01/12/2018 ba[ş]langıç tarihli kira sözleşmesi imzalandığı ve davalının 03/06/2019 tarihli Tahliye Taahhütnamesi başlıklı belge içeriğine göre, halen oturduğu ve mülkiyeti davacıya B-16/4 numaralı meskeni mal sahibinin hiçbir ihtarına ve ihbarına gerek kalmaksızın 02/08/2019 tarihinde boş olarak teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiği, bu tarihte meskeni boş olarak tahliye etmediği taktirde icraen tahliyeye peşinen muvafakat ettiği hususunun yazılı bulunduğu görülmüştür.

6098 sayılı TBK.’nun 352. maddesine göre; taahhüt nedenine dayalı tahliye davasının mutlaka kiraya veren tarafından taahhüt edilen tarihi izleyen bir (1) ay içinde açılması veya bu süre içinde taahhüde dayalı olarak icra takibi yapılmış olması gerekir. Daha önce kiracıya bildirilen tahliye iradesinin süre koruyucu niteliği yoktur. Ancak yapılan icra takibi süreyi koruyacağından bir ay geçtikten sonra da dava açılabilir.

Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında kira ilişkisi kurulduktan sonra davalı tarafın serbest iradesi ile halen oturduğum ibaresi yazılmak sureti ile kiralanan 02/08/2019 tarihinde tahliye etmeyi taahhüt ettiği, kira sözleşmesinin herhangi bir zamanda sona erdirilmesi amacı ile taahhütname verilmesine yasal engel bulunmadığı, icra takibine dayanak tarihli tahliye taahhütnamesinde “halen oturduğum” ibaresinin bulunması nedeni ile icra takibine dayanak taahhütnamenin kira ilişkisinin devamı sırasında verildiğinin kabulü gerektiği, davalı kiracı tarafından tahliye taahhütnamesinin boş olarak verildiği savunulmuş ise de, davada dayanılan ve hükme esas alınan taahhütname başlıklı belge davalının imzasını taşıdığına göre geçerli olup tarafları bağlar, kiracı tahliye taahhüdü amacıyla boş kağıda imza attığını üzerinin sonradan doldurulduğunu savunmuş ise de, yapılan bu savunmaya itibar edilemez. Boş kağıda imza atan kimsenin bunun sonucuna katlanması gerekir, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12.12.1990 gün ve 1990/6 E-1990/628 K. sayılı kararı ile 1.7.1992 gün ve E.357-K.422 sayılı kararı ve 17.1.1999 gün ve 1999/6-28-10 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Davalı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 39.maddesinde öngörülen yasal hakkını da kullanmadığına göre boş olarak imzalanan tahliye taahhütnamesinin geçerli olduğunun kabulü gerekir ve dinlenen tanık beyanlarına da itibar edilemez, bu nedenle davalının itirazı yerinde olmadığı gerekçeleri ile verilen ilk derece mahkemesi kararında yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.”

Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 07.04.2022 tarihli, E. 2020/849 K. 2022/993 sayılı ilâmı (Eklenme tarihi: 2023-09-30).


⇒ “Kural olarak, kira ilişkisi kurulduktan sonra alınan taahhütnamenin kiracının serbest iradesi ürünü olduğu kabul edilmelidir. Somut olayda, dava dışı K5 ile davalı arasında 29/01/2018 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlenmiş olup, bu tarihten sonra noterden tahliye taahhüdü alındığı tartışmasızdır. İcra takibine konu Kuşadası … Noterliğinin 12/06/2019 tarihli, … yevmiye nolu tahliye taahhütnamesinde, taşınmazın 29/01/2020 tarihinde kayıtsız şartsız tahliye edileceği belirtilmiş ve davacı, 13/06/2019 tarihinde taşınmazı önceki malik kiralayandan satın almış, anılan tahliye taahhütnamesine dayalı olarak 06/02/2020 tarihinde icra takibi başlatmış olup, icra takibi yasal süresindedir. Davalı yasal süresi içinde yaptığı itirazında, tahliye taahhüdündeki imzaya ve tarihe açıkça itiraz etmemiş, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verilmiştir.

…

6098 sayılı TBK’nın 352. maddesine göre; taahhüt nedenine dayalı tahliye davasının mutlaka kiraya veren tarafından açılması gerekir. Kiraya veren durumunda olmayan malikin dava hakkı yoktur. Ancak, yeni malik önceki malikin ve kiraya verenin halefi olarak eski malik zamanında verilmiş taahhüde dayanarak dava açabilir.

Somut olayda, kira sözleşmesine konu taşınmaz davacı alacaklı tarafından 13/06/2019 tarihinde önceki kiralayan malikten satın alınmıştır. Davalı, önceki malik kiralayan ile düzenlenen ve davacının takibe dayanak yaptığı 29/01/2018 tarihli 1 yıl süreli yazılı kira sözleşmesindeki imzasını açıkça inkar etmediğinden, kira sözleşmesi kesinleşmiştir.

İİK’nın 275. maddesi uyarınca yapılan itirazın kaldırılması davasında icra mahkemesi görevli olup, takibe dayanak kira sözleşmesi ve tahliye taahhüdü altındaki imza davalı kiracı tarafından inkar edilmemiş, yine davacı TBK’nın 352. maddesi uyarınca kiralayan önceki malik olan K5’in haklarına halef olduğundan, yargılamayı gerektirir bir husus bulunmamaktadır.

Ayrıca, icra mahkemesi, önüne gelen itiraz ve şikayetleri, İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak, takip hukuku bakımından kesin hükme bağlayacağından, kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle, icra mahkemesinde şikayet ve itirazın incelenmesi sırasında genel mahkemelerde açılan davanın [tahliye taahhüdünün iptaline ilişkin açılan Kuşadası Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/… Esas sayılı dava] bekletici mesele yapılması bu nedenle olanaklı olmadığından, davalının tahliye taahhüdünün geçersizliği talebi ile açtığı davanın da bekletici mesele yapılması gerektiğine yönelik talebinin yasal dayanağı bulunmamaktadır.”

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 14.09.2021 tarihli, E. 2021/67 K. 2021/2114 sayılı ilâmı (Eklenme tarihi: 2023-09-30).


⇒ “Tahliye taahhüdüne dayalı icra takiplerinde, dayanak tahliye taahhüdünün adi yazılı olması halinde imzaya ve tarihe açıkça itiraz edilmemesi gerekir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 04/12/1957 tarihli, 11/26 sayılı kararı uyarınca alacaklı, imzası ikrar olunsa bile tarihi inkar edilen tahliye taahhüdüne dayalı olarak itirazın kaldırılmasını isteyemeyeceğinden, uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirir.

Somut olayda, davalı itiraz dilekçesinde açıkça, adi şekilde düzenlenen tahliyetaahhüdü altındaki imzasına ve tarihe itiraz etmemiştir. Takip dayanağı taahhütnamenin düzenleme tarihinin 20178 olarak yazıldığı anlaşılmakta ise de, takip talebi ve ödeme emrinde taahhüt tarihinin 2018 olarak belirtildiği, bu haliyle maddi hata sonucu 20178 tarihi yazıldığının kabulü gerektiği, bu tarih itibariyle davalının kira süresinin uzatıldığına ya da kiranın yenilendiğine dair aynı kuvvette yazılı delil ibraz etmediği anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.”

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 04.10.2021 tarihli, E. 2021/309 K. 2021/2361 sayılı ilâmı (Eklenme tarihi: 2023-09-30).


⇒ “Somut olayda; taraflar arasında kiralanan taşınmazın satın alınması nedeniyle halefiyet yoluyla kira ilişkisi bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Yine kiraya veren konumundaki davacının, 01/04/2019 tanzim, 13/11/2019 tahliye tarihli taahhütnameye dayanarak 18/11/2019 tarihinde icra takibi başlattığı, tahliye emrinin davalı kiracıya tebliğ edildiği, davalı kiracı vekilinin icra müdürlüğüne süresinde sunduğu itiraz dilekçesinde tahliye taahhüdünde yazılı tarihe ve imzaya itiraz etmeksizin ”Kiralayanın tahliye talebine müstenit olan tahliye taahhütnamesi mülga 6570 sayılı kanunun 7. Maddesine dayanmakta olup ne taahhüt tarihinde ne de tahliye tarihinde yürürlükte değildir. Tahliye taahütnamesi mevzuat ve içtihatlar kapsamındaki şekil şartlarını taşımamaktadır. Bu sebeple tahliye taahhütnamesi hukuki bir geçerlilik taşımamaktadır. Bu nedenle iş bu tahliye talebine süresinde itiraz ediyoruz. Ayrıca tahliye taahhüdü şekil olarak hukuki ve yasal şartları taşımadığından tüm içeriğine ve tahliye emrindeki bildirilen tüm hususlara itiraz ediyoruz.” şeklinde itirazda bulunduğu anlaşılmıştır.

Tahliye taahhüdüne dayalı icra takiplerinde, dayanak tahliye taahhüdünün adi yazılı olması halinde imzaya ve tarihe açıkça itiraz edilmesi gerekir. Davalı icra takibindeki itiraz dilekçesinde tahliye taahhüdü altındaki imzaya ve tarihe açıkça itiraz etmediğinden takipte dayanılan taahhüt tarafları bağlar. İİK.nun 275. maddesi gereğince kiracı kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir belge getirmelidir.

Davalı vekili her ne kadar cevap dilekçesinde “…tahliye taahhütnamesinin müvekkiline boş olarak imzalatıldığını, tüm yazılarının sonradan doldurulduğunu” beyan etmiş ise de takip dosyasındaki imzalı itirazında açıkça “tahliye taahhütnamesinin mülga kanun hükümlerine göre hazırlandığı ve geçersiz olduğu” şeklindeki itirazın tahliye taahhüdünün tarihine ve sonradan doldurulduğuna yönelik itiraz olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından ve İİK’nun 63.maddesi gereğince davalı taraf takibe yaptığı itirazları ile bağlı olup itirazın kaldırılması davasında itirazlarını değiştirip genişletemeyeceğinden, tahliye taahhüdünde önemli olan husus ”kiracının imzası, tahliye edilecek tarihin yazılması ve tahliye taahhüdünün taşınmazda kiracı olarak bulunurken verilmesi” olup taahhüt içeriğinde mülga 6570 sayılı Kanun maddelerinin yazılmış olmasının önemi bulunmamaktadır. Yine davalı vekili davacı tarafın Manavgat Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… Esas sayılı dosyasında ihtiyaç sebebiyle tahliye davası açtığı ve halen derdest olduğu davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiş ise de; her dava açıldığı tarihte gerçekleşmiş koşullara göre incelenip, davacının dayandığı hukuki sebebe göre dava tarihi itibariyle sonuç doğuracak biçimde hükme bağlanacağından, ihtiyaç hukuki sebebine dayalı olarak Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen dava ile tahliye taahhüdüne dayalı olarak İcra Hukuk Mahkemesinde görülen davalar arasında derdestlikten söz edilemez.

Mahkemece bu hususlar nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.”

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 21.10.2021 tarihli, E. 2021/1211 K. 2021/1441 sayılı ilâmı (Eklenme tarihi: 2023-09-30).


⇒ “Somut olayda, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin tarihi 20/02/2019 tarihi olup tahliye taahhüdü bu tarihten sonra (20/04/2019) verildiğinden geçerli bir tahliye taahhüdü olduğu; takibin de tahliye için taahhüt edilen 30/10/2020 tarihinden sonra, 04/11/2020 tarihinde başlatıldığı anlaşılmıştır.

Mahkemece uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden söz edilerek davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiştir.

Davalı kiracı icra müdürlüğüne süresinde yapmış olduğu itirazında ”takibe dayanak yapılan tahliye taahhütnamesinin noterce tanzim edilmediğini, müvekkilinin bilgisi dışında sonradan el yazısı ile doldurulmuş bir tahliye taahhütnamesi olduğunu, davalı müvekkilinin, davacı mülk sahibine; A2 adresinde bulunan taşınmazı 30/10/2020 tarihinde tahliye edeceğine dair herhangi bir taahhütte bulunmadığını belirtmiş, davaya cevap dilekçesinde ise itirazındaki hususlara ilaveten taahhütteki imzanın da müvekkiline ait olmadığını savunmuştur. Davalı kiracı takibe yapmış olduğu itirazı ile bağlı olup İİK’nın 63. maddesi hükmü gereğince icra mahkemesinde yapılan yargılama aşamasında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. Davalı kiracı vekilinin itiraz ederken ”müvekkilinin bilgisi dışında sonradan el yazısı ile doldurulmuş bir tahliye taahhütnamesi olduğu, davalı müvekkilinin, davacı mülk sahibine; taşınmazı 30/10/2020 tarihinde tahliye edeceğine dair herhangi bir taahhütte bulunmadığı” şeklindeki ifadeleri açık ve net olarak imzaya itiraz olarak kabul edilemez.

O halde mahkemece, takibe dayanak yapılan 20/04/2019 tanzim tarihli tahliyetaahhütnamesindeki imza ve tarihe karşı çıkılmadığı, taahhütnamenin geçerli olduğu ve tarafları bağladığı, davalı kiracının İİK’nın 275. maddesi uyarınca kira sözleşmesinin yenilendiğini yada uzatıldığını kanıtlayamadığı dikkate alınarak itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru [değildir].”

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 08.12.2021 tarihli, E. 2021/1372 K. 2021/1913 sayılı ilâmı (Eklenme tarihi: 2023-09-30).


⇒ “Takibe konu tahliye taahhütnamesinin 24/05/2019 tarihli olduğu, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin ise bu tarihten sonra 01/06/2019 tarihinde imzalandığı, taahhütnamede mecurun 15/04/2019 tarihinde kiralandığı yazılmış ise de, esas olanın yazılı kira sözleşmesindeki tarih olduğu, 01/06/2019 kira sözlemesi tarihinin, taahhüt tarihinden sonrasına ait olduğu, davalı borçlunun da açıkça tarihe itirazda bulunduğu görülmekle, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği anlaşılmıştır.

İlk derece Mahkemesince, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği, dar yetkili icra mahkemesince çözümünün mümkün olmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.

Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına ve uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.”

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesinin 01.07.2022 tarihli, E. 2021/1525 K. 2022/1611 sayılı ilâmı (Eklenme tarihi: 2023-09-30).


⇒ “Tahliye taahhüdüne dayalı ilamsız icra takibinde örnek 14 numaralı tahliye emrinin tebliğ üzerine; borçlunun sair itirazları ile birlikte Türk Borçlar Kanununun 352. maddesine uygun olarak verilmiş bir tahliye taahhütnamesi olmadığından bahisle takibe itiraz ettiği ve icra müdürlüğünce takibin durdurulduğu, alacaklı tarafından icra mahkemesine başvurularak itirazın kaldırılması ve tahliye talebinde bulunulduğu, İlk Derece Mahkemesince; talebin kabulü ile takibin devamına karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasında ilk olarak 15.12.2020 tarihli kira sözleşmesi imzalandığı, sonrasında tarafların tekrar bir araya gelerek aynı adreste bulunan taşınmaz için 25.05.2021 tarihinde yeniden kira sözleşmesini imzaladıkları, takibe dayanak kira sözleşmesinin de, 25.05.2021 tarihli kira sözleşmesi olduğu, 25.05.2021 tarihli kira sözleşmesinin 7.1 maddesinde “kiracı şirket 31.12.2022 tarihine kadar taşınmazı yukarıda belirtilen bedeli ödemek suretiyle tapuda satım ve devir almak zorundadır. Aksi takdirde kiracı şirket hiçbir şart ve koşul ileri sürmeden taşınmazı 21.12.2022 tarihinde tahliye edeceğini kabul ve taahhüt eder.” olarak düzenlendiği, alacaklı tarafın da kira sözleşmesindeki bu maddeye dayalı olarak tahliyenin talep edildiği görülmekle, davalının süresi içinde yaptığı itirazında “tahliye taahhüdünün geçersiz olduğunu, kira sözleşmesinden sonra düzenlenmediğini ve şarta bağlı olduğunu” belirterek itirazda bulunduğu, haliyle bu nitelikteki itirazın tahliye taahhüdünün geçerliliğine yönelik itiraz olduğu, her ne kadar yenilenen kira sözleşmesi ile tahliye taahhüdünde bulunulmuş ise de; iş bu şarta bağlı tahliye taahhüdüne dayalı olarak dar yetkili icra mahkemesinden itirazın kaldırılması talep edilemeyeceği gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verildiği, davacı alacaklı tarafından temyiz yoluna başvurulduğu görülmüştür.

Her ne kadar, tahliye taahhüdünde var olduğu belirtilen koşul tahliye taahhüdünün geçerliliğini etkileyecek nitelikte değil ise de; 01.04.2021 tarihli kira sözleşmesi ile kiralanan tapuda 34.K2 pafta 1375 ada 1 parsel sayılı ve aynı tarihli sözleşmenin “Özel Koşullar” başlıklı kısmında yer alan 2. maddesinden anlaşılacağı üzere üzerinde bina olmayan boş arsadır.

Somut olayda ise; takip dayanağı 25.05.2021 tanzim tarihli kira sözleşmesinin 4.3. maddesinde bu yere yapılacak binanın üstünün örtülmesi ve bu hali ile kira sözleşmesinin imzalanacağı, yine kira sözleşmesinin 3.2. maddesinde kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin binanın teslim tarihi olarak kabul edileceği açıklamaları dikkate alındığında ve sözleşme içeriğinden anlaşılacağı üzere takip dayanağı kira sözleşmesinin 01.07.2021 tarihinde bitirileceği ve teslim edileceği vaadedilen binaya ilişkin olduğunun kabulü gerekir.

Bu durumda, dayanak sözleşmede alınan tahliye taahhüdünün yenilenen sözleşme ile alınan taahhüt olarak kabulü mümkün değildir. TBK kapsamında örtülü işyeri, meskenler için düzenlenen 352. maddesinde “Kiracı, kiralananın teslim edilmesinden sonra, kiraya verene karşı, kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlendiği hâlde boşaltmamışsa kiraya veren, kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir ay içinde icraya başvurmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir.” hükmüne göre taahhüdün kiralananda oturmakta iken verilmiş olması geçerlilik şartıdır. Buna göre de somut olayda dayanılan sözleşme kapsamında henüz kiralanacak binanın tamamlanmadığı, tesliminin yapılmadığı ve kiracılığın başlamadığı anlaşıldığından belirlenebilen bir tarihte yapılan sözleşme ile alınan tahliye taahhüdü TBK’nun 352. ve İİK’nun 275. ve devamı hükümlerine göre geçerli değildir.

O halde, Bölge Adliye mahkemesince bu gerekçe ile davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yerinde değil ise de; sonuçta dava reddedildiğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçe yönünden düzeltilerek onanması gerekmiştir.”

Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 24.01.2024 tarihli, E. 2023/9521 K. 2024/2557 sayılı ilâmı (Eklenme tarihi: 2025-02-01).


⇒ “Somut uyuşmazlıkta; icra takibine dayanak oluşturan tahliye taahhüdünün noterlikçe tanzim edildiği, davacının, noterden düzenlenen TBK’nun 352/1. maddesi uyarınca geçerlilik şartlarına haiz tahliye taahhüdüne dayanarak, yasal süresi içerisinde yapmış olduğu icra takibi ile taşınmazın tahliyesini istediği, tahliye taahhüdünün kira sözleşmesinin akdedilmesinden sonra düzenlendiği, kira sözleşmesinin 1. maddesinde taşınmazın teslim edildiğinin belirtildiği, İİK’nin 275. maddesi gereğince davalı kiracı tarafından kira sözleşmesinin taahhüt edilen tahliye tarihinden (01.10.2021) sonrası için yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir belgenin sunulamadığı, taahhüdün baskı ile alındığına ilişkin yazılı belge sunulmadığı, tahliye taahhüdüne dayalı tahliyenin yasal şartlarının oluştuğu, İcra Hukuk Mahkemesi takip hukuku ile sınırlı ve dar yetkiyle inceleme yaptığından genel mahkemelerde devam eden dava dosyalarının bekletici sorun yapılmasının da mümkün olmadığı, bu nedenle menfi tespit davasının bekletici mesele yapılamayacağı, istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.”

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 54. Hukuk Dairesinin 15.02.2024 tarihli, E. 2022/3036 K. 2024/328 sayılı ilâmı (Eklenme tarihi: 2025-02-01).


Page 2 of 3
Prev123Next
Etiketler: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunuborçlar kanunuiçtihatkira sözleşmesikiralananın tahliyesitahliyetahliye taahhüdütahliye taahhütnamesiTBKTBK 352

Son Yazılar

Güncel

İstanbul, İstanbul, İstanbul

6 Nisan 2025
Kripto Varlıklara İlişkin İkincil Düzenlemeler Resmî Gazetede Yayımlandı
Mevzuat

Kripto Varlıklara İlişkin İkincil Düzenlemeler Resmî Gazetede Yayımlandı

13 Mart 2025
İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ
Güncel

İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ

14 Şubat 2025
KURULUŞ VE ESAS SÖZLEŞME DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIK İZNİNE TABİ ŞİRKETLER
Güncel

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununa Göre 2025 Yılında Uygulanacak Olan İdari Para Cezalarına İlişkin Tebliğ

28 Aralık 2024
Genel Kurul Kararının İptalinin Talep Edilebilmesi İçin Kararın Tescil ve İlan Edilmesinin Gerekmediği Hakkında Kararlar
İçtihatlar

Somut Olayı Aşan Kararlar

7 Eylül 2024
TÜRK TİCARET KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
Güncel

TÜRK TİCARET KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ

12 Mayıs 2024
Next Post

Boş Fatura İçin Zayi Belgesi Talep Edilebilir Mi?

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Abonelik Formu!

Asla spam gönderilmez.

Kategoriler

  • Akademik Çalışmalar (2)
  • Faydalı Linkler (4)
  • Güncel (50)
  • İçtihatlar (31)
  • Kütüphane (18)
    • Genel (6)
    • Mevzuat (6)
    • Özel Hukuk (3)

En Yeni Yazılar

Güncel

İstanbul, İstanbul, İstanbul

Yazar: Rıza GÜNDOĞDU
6 Nisan 2025
0

2016 yılında yazdığım "İstanbul, İstanbul, İstanbul" isimli şiirim.

Read more
Kripto Varlıklara İlişkin İkincil Düzenlemeler Resmî Gazetede Yayımlandı
Mevzuat

Kripto Varlıklara İlişkin İkincil Düzenlemeler Resmî Gazetede Yayımlandı

Yazar: Rıza GÜNDOĞDU
13 Mart 2025
0

Sermaye Piyasası Kurulunun, Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcılarının Kuruluş, Çalışma Esasları ve Sermaye Yeterliliklerine İlişkin İkincil Düzenlemeleri İçeren Tebliğler 13/03/2025 tarihli...

Read more
İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ
Güncel

İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ

Yazar: Rıza GÜNDOĞDU
14 Şubat 2025
0

2025 yılı hedefleri içerisinde yer alan Muhasebe İle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ 14/02/2025 tarihli Resmî...

Read more
KURULUŞ VE ESAS SÖZLEŞME DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIK İZNİNE TABİ ŞİRKETLER
Güncel

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununa Göre 2025 Yılında Uygulanacak Olan İdari Para Cezalarına İlişkin Tebliğ

Yazar: Rıza GÜNDOĞDU
28 Aralık 2024
0

24/12/2024 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Tebliğ ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca uygulanacak idari para cezası miktarları yeniden belirlendi....

Read more

Hakkımda

Bu site vasıtasıyla; sosyal ve mesleki olarak yararlandığım bilgileri sistemli ve paylaşılabilir olarak arşivlemek; yargı kararları, bilimsel çalışmalar/etkinlikler ve güncel hukuki haberler/gelişmeler paylaşmayı amaçlamaktayım.

Kategoriler

  • Akademik Çalışmalar
  • Faydalı Linkler
  • Genel
  • Güncel
  • İçtihatlar
  • Kütüphane
  • Mevzuat
  • Özel Hukuk

Son Yazılar

  • İstanbul, İstanbul, İstanbul
  • Kripto Varlıklara İlişkin İkincil Düzenlemeler Resmî Gazetede Yayımlandı
  • İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ
  • Hakkımda
  • Yasal Uyarı & Bilgilendirme
  • İletişim

© 2021 www.rizagundogdu.com.tr - Tüm Hakları Saklıdır.

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • Hakkımda
  • Akademik Çalışmalar
  • Güncel
  • İçtihatlar
  • Diğerleri
    • Faydalı Linkler
    • Kütüphane
    • İletişim

© 2021 www.rizagundogdu.com.tr - Tüm Hakları Saklıdır.

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms bellow to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In