ÖZET:
Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 158 “Davanın reddinde ek süre” başlığını taşımakta olup, “dava veya def’i; mahkemenin yetkili veya görevli olmaması ya da düzeltilebilecek bir yanlışlık yapılması yahut vaktinden önce açılmış olması sebebiyle reddedilmiş olup olup da o arada zamanaşımı veya hak düşürücü süre dolmuşsa, alacaklı altmış günlük ek süre içinde haklarını kullanabilir.” hükmüne haizdir. Bu madde hükmündeki 60 günlük ek süreden istifade, aynı kimsenin açtığı ve maddede sayılan sebeplerle reddedilen davalara ilişkindir. 6100 Sayılı HMK’nın 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilen bir dava hiç açılmamış sayılacağından, TBK m. 158’de belirtilen ek süreden yararlanma imkânı yoktur.
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/10327 K. 2018/3359 T. 09.05.2018
DAVA: Taraflar arasında görülen davada … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/03/2016 tarih ve 2014/1530-2016/321 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının …’den İzmit’e taşıttırdığı 6 adet koli kargo hizmet bedelini ödemediğini, alacağın hukuki yollardan tahsili için … İcra Müdürlüğünün 2011/6459 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun haksız olarak takibe itiraz ettiğini, açılan itirazın iptali davasının müracaata kaldığını, işbu alacak davasını açtıklarını ileri sürerek 6.503,72 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, derdestlik itirazında bulunduklarını, müvekkili şirketçe yapılan inceleme sırasında tartım konusunda hata yapıldığının fark edildiğini ve düzeltilmesinin talep edildiğini, bu taşıma işi ile ilgili yapılan tartım hatasının davacı tarafın da kabulünde bulunduğu, davacının taşıma konusunda haksız fatura düzenlediğini savunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca taraflar arasında dava konusu taşıma hizmetinin yapıldığı, davacının alacak talebinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 6.503,72 TL’nin 05.04.2011 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasında gerçekleştirilen kargo hizmetinin bedeli istemini içeren alacak davasıdır.
Her ne kadar, davacı tarafından evvelce açılan ve fakat takipsiz bırakılması sebebiyle açılmamış sayılmasına karar verilen itirazın iptali davasının ardından açılan işbu davanın TBK 158. maddede öngörülen 60 günlük ek süre içerisinde açıldığından bahisle davalı yanın zamanaşımı def’i reddedilerek, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, TBK 158. madde “Davanın reddinde ek süre” başlığını taşımakta olup “Dava veya def’i; mahkemenin yetkili veya görevli olmaması ya da düzeltilebilecek bir yanlışlık yapılması yahut vaktinden önce açılmış olması nedeniyle reddedilmiş olup da o arada zamanaşımı veya hak düşürücü süre dolmuşsa, alacaklı altmış günlük ek süre içinde haklarını kullanabilir.” hükmüne haizdir. Bu madde hükmündeki 60 günlük ek süreden istifade aynı kimsenin açtığı ve maddede sayılan nedenlerle reddedilen davalara
ilişkindir. 6100 sayılı HMK 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilen bir dava hiç açılmamış sayılacağından, BK 158. maddede belirtilen ek süreden yararlanma imkanı yoktur. O halde mahkemece, öncelikli olarak davalının zamanaşımı def’i değerlendirilmek ve sonucuna göre karar vermek gerekirken yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.