T.C.
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2019/845 K. 2020/1164 T. 18.11.2020
“Somut olayda, ilk derece mahkemesince 6102 sayılı TTK’nın 638/2. maddesine dayalı olarak ortaklıktan çıkmaya izin istemine ilişkin açılan davada davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı yanca dava dilekçesinde davalı şirketin fesih ve tasfiyesine yönelik herhangi bir talepte bulunulmadan yalnızca 6102 Sayılı TTK’nın 638/2. madde hükmüne dayanılarak şirket ortaklığından çıkmaya izin istemli olarak işbu dava açılmıştır.
Hukuki tavsif hakime aittir. Davacının dayandığı TTK 638/2 maddesi limited şirket ortağına tanınan bir haktır. Oysa anonim şirkette ortağın pay devri serbestisi kuralı çerçevesinde ortaklıktan çıkma isteme hakkı yoktur. Diğer bir anlatımla, ortağa hisse devri ile ortaklıktan çıkma hakkı kural olarak tanındığından ortağın çıkma istemli dava hakkı bulunmamaktadır.
6102 sayılı TTK’da somut uyuşmazlıkta olduğu şekilde kural olarak anonim şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesine ilişkin bir düzenlenme bulunmadığı gibi limited şirketlere ilişkin olarak bahsi geçen hükümlerin anonim şirketler bakımından uygulanma imk[â]nı da bulunmadığından ve dava dilekçesi kapsamında da davacı tarafça davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin herhangi bir talep yer almadığından açılan davanın bu gerekçe ile reddi yerine yazılı gerekçeyle ret kararı usul ve yasaya aykırıdır (Emsal mahiyette Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 27.11.2008 Tarih ve 2007/10707 Esas 2008/13497Karar sayılı içtihatı).”
Aynı yönde bkz. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21 Hukuk Mahkemesinin 01.03.2023 tarihli, E.2022/36 K. 2023/261 sayılı ilâmı (Eklenme tarihi: 2023-10-22).
Anonim ortaklıkta (şirkette) TTK m. 638 minvalinde çıkmaya olanak tanıyan bir düzenlemenin mevcut olmadığı, anonim ortaklıkta ortakların kural olarak ortaklıktan çıkamayacağı ve ortaklığa sermaye olarak verdiklerini geri isteyemeyecekleri yönünde ve konu hakkındaki Yargıtay içtihatları (örneğin, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 29.05.2018 tarihli, E. 2016/11973 K. 2018/4076 sayılı ilâmı.) için ayrıca bkz. Oruç Hami ŞENER, Anonim Ortaklıklara İlişkin Emsal Yargıtay Kararlarının Değerlendirilmesi (G. Anonim Ortaklıkta Nakdi Sermaye Koyma Borcunun Ödenmesi ve Iskatla İlgili Kararlar, (77) Anonim Ortaklıktan Çıkma ve Ödenen Sermayenin Geri Verilmesi İçin Mahkemeye Başvurulması.). Ankara: Gözden Geçirilmiş ve Genişletilmiş 3. Baskı, Seçkin Yayıncılık, 2023, s. 463-467. (Eklenme tarihi: 2023-10-22).
“Dava; haklı sebeplerle davalı anonim şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi ile çıkma payının ve kar payı alacağının tahsili ve şirkete denetçi atanması istemlerine ilişkindir.
Dosya kapsamından, davalı şirketin 02/11/2016 tarihinde kurulduğu, davacının, şirketin 2500 adet hissesi ile %10 oranında ortağı ve 16/03/2017 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan karar doğrultusunda yönetim kurulu üyesi olduğu, şirketin 2013-2014 ve 2015 yılı karlarının dağıtılmamış olduğu söz konusu kararlarda davacının olumlu oy kullandığı, haklı nedenle davalı şirketin ortaklığından çıkarılarak çıkma payı ile geçmiş yıllara ait kar payı alacağının ödenmesi ve şirket hesaplarının bağımsız bir denetçi tarafından denetlenmesi istemiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
6102 Sayılı TTK’nın “Haklı Sebeplerle Fesih” başlıklı 531.maddesinde; haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahiplerinin, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebileceği, mahkemenin, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebileceği, düzenlenmiştir.
Somut olayda, ilk derece mahkemesince 6102 sayılı TTK’nın 638/2. maddesine dayalı olarak ortaklıktan çıkmaya izin istemine ilişkin açılan davada davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı yanca dava dilekçesinde davalı şirketin fesih ve tasfiyesine yönelik herhangi bir talepte bulunulmadan yalnızca şirket ortaklığından çıkmaya izin istemli olarak işbu dava açılmıştır.
Hukuki tavsif hakime aittir. Ortaklıktan çıkmaya ilişkin TTK 638/2 maddesi limited şirket ortağına tanınan bir haktır. Oysa anonim şirkette ortağın pay devri serbestisi kuralı çerçevesinde ortaktlıktan çıkma isteme hakkı yoktur. Diğer bir anlatımla ortağa hisse devri ile ortaklıktan çıkma hakkı kural olarak tanındığından ortağın çıkma istemli dava hakkı bulunmamaktadır.
6102 sayılı TTK’da somut uyuşmazlıkta olduğu şekilde kural olarak anonim şirketortaklığından çıkmaya izin verilmesine ilişkin bir düzenlenme bulunmadığı gibi limited şirketlere ilişkin olarak bahsi geçen hükümlerin anonim şirketler bakımından uygulanma imkanı da bulunmadığından ve dava dilekçesi kapsamında da davacı tarafça davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin herhangi bir talep yer almadığından açılan davanın bu gerekçe ile reddi yerine yazılı gerekçeyle ret kararı usul ve yasaya aykırıdır (Emsal mahiyette Yargıtay ‘nin 27.11.2008 Tarih ve 2007/10707 Esas 2008/13497 Karar sayılı içtihatı).”